22 Ekim 2008 Çarşamba

Adım

Onca adımdan sonra bir adımım daha var
Belirsiz bir sonra
Adımı atarken yavru kedi kılığında
Dönesi duyguların yabancılığı tutar
nesnelere dokunmama adına

Onca adımdan sonra bir adımım daha var
Çağlar ötesinden sana geliyorum bak
Sırtımda bir yırtık bez olagelmiş
Aldığı onca teri kusarcasına sıkıyor..
Bak, diyorum ki!
Çağlar öncesinden sana geliyorum
Tüm kabalığım, ilkelliğim ve yassılığımla
Bir ilk olmaya

Onca adımdan sonra bir adımım daha var
Satırlarım erir yazamadığım her saniye
Her saniye elimi burkar, ucunu kırar kalemimin
Islatılar yolunu keser
Kışta gelen ilhamın
baharında uyanışının

Onca adımdan sonra bir adımım daha var
Sadece kutsanmasını umabiliyorum her kağıdın sağlamlığını
Ama güneş var tepemde
Isıtmaktan caymış, sözünden dönmüş
Sırada tüm ışınlar, şu upuzun kuyrukta
Arzularım güneşe yaklaştıkça yanıyor
Ayrıca fena halde kağıtlar..

Onca adımdan sonra bir adımım daha var
Restler bile onarmadı yaşamımın engebesini
Çözülmedi hiçbir bağ, ben doğmadan kurulan
Yıkandım kurudum ben de onlar gibi
Üstelik hiç değişmeden aynı şeyi düşündüm
Belki ben çok küçüğüm
Yoksa onlar mı büyümedi
Üşüyenlere gülüyorken belimden vurulduğumda
Bir söz savurmuştum hala kulağımda tınısı
Ve dişlerdi onca tangırtıyı yaratan
Sözümü keserdi kendimi yansıttığımda
Yapacak birşeyim yok artık
Herşey bedeliyle bu maddi dünyada

Onca adımdan sonra bir adımım daha var
Ne yazık, hala bu yüzden düşünmekteyim
Isı para su para
Can para yaşam para
Kendini sulara atsan tek, Ölmesi bedava
Bırak, geç bu işleri
Yaşamaya bak bedeliyle
Ne de olsa
Sen de bir kalıp insanoğlusun
Sen bıraksan da kumar masasında
Emin ol, ödenir birgün borcun
Seni sürdürmeye yeltenen başka biri ve aynı güneş tarafından.

Onca adımdan sonra bir adım daha kalmış
Adımlığı kalmamış gerçi bir adım kalmış
Küçülmüş ve ufalmış
İnanırım, adımlayacak birileri
Önceden çok düşünülmüştür sanki
Her insanoğlu böyle birşeyi
Bu yüzden mutlaka dolgunluğuna inanıp düşünmeden adımlayacak birileri
Çünkü o biri farkındadır;
"Her hareketin kılavuzunun Tarih olduğunun..."