30 Ağustos 2008 Cumartesi

Ölüme Tapanlar

hastalıklar
ruhsal yenilgiler
duygusal çalkantılar
direnç aşınması
sonucu
ne dersen de
sence çok acınası

bu denli acıyor mu derler
rahat rahat ölümsetmezler
şakasından bile korkanlar
oysa ne bilsinler
insan
öldükten sonra da yazabilmek ister
bazı hisler
dalgalar gibi
kumlar gibi
yıkarken kaya gibi tepeleri
harfleri aşınır ya bazı sözlerin
ölüm öl olur emre dönüşür
kütle kıpırdanırken unutur
yürek ise kayıkta
uzaktan izler olanları
dolayla mırıldanır
kıyıdaki canıdır semahların
biri biter biri başlar bu ahların
ne ahlar eksilir
ne de sabahlar
hayal bir köy evinin
ikinci katından
ölümserken gece yarısı
oysa, köy yeri burası

nerde görülmüş sallanan binanın
dayandığı bir ömür kadar
koyamaz beni bıraktığı anın
hissettirdiği keder kadar

nasilsa tüm hesaplar ölene kadar
inadimdan degil icabindan
öylesi gerek bazen degil
her zaman

nitekim kararım kesin
ölüme tapasım var
ama yaşlanınca
hacca gideceğim
kutsal ölüm adına

27 Ağustos 2008 Çarşamba

Mahpusun Duvarları

Mahpusun duvarları kireç tutmuyor
Mahpusa düşenler burdan gitmiyor
Felek öldür beni, derdim/ömrüm bitmiyor
Gıdım gıdım alır cefa canımı

Duvara yaparlar kireçten siva
Kimisi avluda alırken hava
Bendeki yazıya yok mudur deva
Sıkıntı sarmışken dört bir yanımı

Yalan Kuramları

Yalan kuramlarıyla yaşamak
yaşamak
bildiğinden habersizlik

sövülüp sevinir olmak
gülümsemek adilere
şimdi evrenime tuzak
güneşli güzel günlere

öteye karalar saçmak
hergün birazcık degişmek
Yalan konuşa konuşa
sözün aslını unutmak

Sade küçük bir değisim
hırpalar yaşamımızı
yalanlar sanki bileşim
Zehirler al kanımızı

Cok tuşa basmaktan mıdır?
İncinir narin parmaklar
Aman pek hızlı yazınır
zaman ensemi mıncıklar

Sarılıp sarmalanırken
Yayılmacının şehvetinde
Nasıl duyulmaz yalanı
Pazara süreni kuramın???

Çalmışlar Kalbimin İşporta Pillerini

Çalmışlar kalbimin işporta pillerini.
bir haneye atmışlar, kime sorsan görmeli
zorladım açmazlar pencere tüllerini
kader! senin üstünde cigara söndürmeli.

parkta banka uzanmış ağırdan uyurdum
çocuktan taş yiyince küfüre kıyardım
polis gelip dövünce her emre uyardım
kader! senin azgın aklını pis kandırmalı

biz de böyle gamlı iken boş sokaklar
köpekler çöpte artık yiyecek ayıklar
bir zamandı, dostlarım vardı, şimdi yoklar
kader! senin kafana boş şişe indirmeli